Çatışma/ Savaş Durumlarında Toplu Göçler ve Geriye Dönüş Sürecinde Tarihi Çevreye Yönelik Risklerinin Yönetimi
21. yüzyıl dönümünde meydana gelen afetlerin sıklığındaki ve büyüklüğündeki önemli artışlar kültür mirasına da büyük oranda zarar vermektedir. Özelikle 1990’lı yıllarla birlikte küreselleşme hareketi bilgi- iletişim teknolojilerindeki hız ve kapasiteleri artırmış, tüm dünya üzerinde yaşanan olayları etkilemiştir. Bu çalışma, 20. yüzyılın son çeyreğinden itibaren yaşanan savaş ve çatışmalarda ağır hasar gören/ yok olan tarihi yerleşimler ve kullanıcılarının toplu olarak göç etmesinin somut ve somut olmayan kültür mirasının korunması üzerinde oluşturacağı etkileri incelemekte, mekân–kullanıcı birlikteliğinin önemini vurgulamakta, geleneksel bilgi, geleneksel malzeme/ uygulamalar/ kaynaklar- hikâye anlatıcılar ve benzeri diğer kayıpların afet sonrası iyileşme sürecindeki etkisini göç- geri dönüş bağlamında ele almakta, oluşan koruma problemlerini tanımlamayı ve çözüm önerilerini bir metodoloji üzerinden geliştirmeyi amaçlamaktadır. Araştırma sürecinde elde edilen bilgiler değerlendirilip verilere dönüştürüldüğünde, konunun ele alınışında/ irdelenişinde; insan kaynaklı afetlerin doğal kaynaklı afetlere, toplu/ kitle halinde yapılan göçlerin büyüklüğü bağlamında normal göçme hareketlerine göre kültür mirası üzerindeki etkisinin farklı veriler sunduğu görülmüştür. Bunun yanında, 1900’lerin son çeyreğinde Dünya’da yaşanılan ekonomik, teknolojik ve diğer değişikliklerin araştırılan konuların süreçleri ve sonuçlarına etkisinin farklı olması bu çalışmasının zaman kriterine bağlı çalışılmasını sağlamıştır. Savaş ve çatışmaların sebep olduğu tüm olumsuz durumların en aza indirilebilmesi kültür mirasının korunması süreci, afet riskinin azaltımı çalışmaları, geri dönüş süreçlerinin planlanmasının bir arada bütüncül bir yaklaşımla ve oluşacak risklerin doğru yönetilmesi ile mümkün olabilir. Bunun sonucunda bölgenin yeniden canlanması, kültürün devamlılığı, mekânın asıl kullanıcısıyla bir arada tutulmasını “kültürel sürekliliği” sağlayacaktır. Bir çözüm modeli oluşturabilmek için zamansal/ dönemsel ve etkisel benzerlikleri olan ve olmayan alanlar/ ön örnekler öncelikli olarak araştırılmıştır. İncelenen örnek olay araştırmalarından elde edilen veriler, çatışma/ savaş süreçlerinde oluşabilecek benzer riskleri yaşayabilecek olan veya yaşayan yerlerde riskleri azaltabilmek için değerlendirilip model önerisine temel hazırlamayı sağlamıştır. |