Bir Endüstri Mirası Olarak Antalya Dokuma Fabrikası

 

ABSTRACT As one of the most important industrial heritage sites in Antalya, Textile Mill Campus have been a central discussion theme in terms of refunctioning and public character, for not only the city but also the whole architecture and conservation community. In this text, foundation story of the factory was studied within the context of modernisation and industrialisation efforts in Anatolia as well as the development of the textile industry. Reading this context, it is intended to establish a basis for structuring the social, historical, urban and architectural values attributed to the Factory, in order to contribute to the ongoing ‘transformation’ process and discussions on the refunctioning practices. The analysis for the architectural and urban values referring to the campus is based on the author’s personal research as well as the outcome of undergraduate architectural design studio studies in İstanbul Bilgi University. The intervention decisions and their consequences on the authenticity and integrity of the campus and separate buildings were briefly discussed in the final part of the text, within reference to the value analysis and the contemporary conservation approaches as reflected by Nizhny Tagil Charter and Dublin Principles. ÖZET Antalya’nın en önemli endüstri miras alanlarından birisi olan Dokuma Fabrikası Kampüsü, yeniden işlevlendirilmesine ilişkin tartışmalar ile faaliyetinin durdurulduğu tarihten itibaren hem kentin, hem de mimarlık ve koruma dünyasının gündeminde yer almaktadır. Bu yazıda, Antalya Dokuma Fabrikası’nın kuruluş süreci, Anadolu’daki sanayileşme ve modernleşme çabaları ve dokuma sektöründeki gelişmelerin bir bileşeni olarak incelenmiştir. Kampüsün halen devam eden ‘dönüşümüne’ katkı sağlamak üzere, fabrikaya atfedilebilecek mimari, kentsel, tarihi ve sosyal değerlerin altyapısının oluşturulması amaçlanmaktadır. Bu kapsamda güncel gelişmeler değerlendirilmiş, müdahale kararlarının kampüse ve yapılara etkileri, alana atfedilen değerler ve koruma ilkeleri ışığında ele alınmıştır. Sivil toplumun insiyatifi ve güçlü katkısı sayesinde, kampüsün toplumsal bellekteki yeri ve kamusal karakterinin korunmasına karşın, bütüncül bir dönüşüm stratejisi geliştirilemediği, yapı ve açık alanlar parça parça ele alınarak işlevler atandığı anlaşılmaktadır.