Yapılarda Yükselme ve Başkent Ankara Örnekleri Üzerinden Tarihsel İncelenmesi
Yüksek yapılar; birçok farklı bölgede, çeşitli tasarım farklılıkları ile inşa edilmiştir. Uygulandığı dönem içerisinde ileri teknolojilerle kurgulanan yüksek yapılar, dönemlerinin mimari tutumlarını temsil eden yapılar arasında ön sıralarda yer almaktadır. Bu çalışmada yüksek yapıların tarihsel gelişimi araştırma konusu olarak ele alınmış ve çalışma alanı olarak mimari çevresi ile dikkat çeken ve mimarlık literatüründe önemli yere sahip olan Ankara seçilmiştir. Türkiye’nin başkenti olan Ankara, başkent kimliği ile ülke planlamasında örnek olması gereken bir büyükşehirdir ve ülkenin sahip olduğu yüksek yapı stoğuna önemli derecede katkı sağlamaktadır. Bu noktada kentin yüksek yapılaşmadaki mevcut durumunun incelenmesi önem taşımaktadır. İlk yüksek yapı örneğinin inşa edildiği 1960’dan başlayarak günümüze kadar olan süreç on yıllık periyotlara ayrılmış, kentin gelişimi içinde yüksekliği taban boyutlarına göre daha fazla, genellikle kule biçiminde olan yüksek yapıların kronolojik sıralaması beş ayrı dönemde ortaya konmuştur. Elde edilen veriler içerisinden; başlarda fonksiyon olarak zengin olmayan, tek fonksiyon ile çözülen yüksek yapıların zaman ilerledikçe farklı ve çoklu fonksiyonlu yapılara dönüştüğü, 21. Yüzyıl ile uygulanan bina sayılarında bir atış olduğu, hızın ve teknolojinin yüzyılı olduğu için de özellikle son on yıl içerisinde yapı yüksekliğinde ciddi bir sıçrama yaşandığı yönündeki tespitler önem teşkil etmektedir. Bu dönemlerde yüksek yapı projelerinin sayıları ve yoğunluğu artarken yaşanan ekonomik, kültürel, sosyal ve teknolojik gelişmelere paralel olarak niteliklerinin de geliştiği gözlemlenmektedir. Sonuç olarak, mimarlık literatüründe yer edinmiş olan Ankara’daki yüksek yapıları derleyen, değerlendiren ve kronolojik gelişimini ortaya koyan bu çalışmanın kendinden sonra yapılacak olan çalışmalara bir basamak oluşturulması amaçlanmaktadır. |