Mimarlıkta Deja Vu

 

Batıda mimarlığın tarih ile nasıl ilişkileneceğinin, hatta bu ilişkinin gerekli olup olmadığı tartışmaları; çok çeşitli ve derin düşünme şekillerinin ve uygulamaların yolunu açmıştır. Türkiye’nin mimarlık gündemindeki bu konu, çözümü gecikmiş bir problem olarak durmaktadır. Modern Mimari’de bilinçle kaçınılan tarihsel referanslar, Post Modern dönemde çeşitli biçimlerde kullanılmıştır. Modern mimarinin tekdüze oluşu eleştirisinin ardından; analoji, morfoloji, tipoloji araştırmaları başlamış, kente ve mimariye dair gizli şifreler, bu araştırmalarla deşifre edilip, kullanıma açılmıştır. Kullanıcı memnuniyeti vernaküler ölçekte araştırılmış; anıtsallık, kültür, tarih, kolektif bellek arayışları ve yeniden canlandırmalar; iyileştirme ve işlev dönüştürme çalışmalarına yönlenmiştir. Zaman ve mekân; tüm ideolojik ve biçimsel karşıtlıklarına rağmen her iki dönemde de, birbirinden kopmuştur. Türkiye’de modernizm ve eleştirileri, mimaride tam olarak karşılığını bulamadan, son dönemlerde tarihe dönüş, yeniden popülerleştirilmeye çalışılmaktadır. Yeniden canlandırmaya yönelik örneklerle mimarlıkla deja vu yaratılırken; zamandan, mekândan, bağlamdan, anlamdan, ölçekten uzak düşülmektedir. Tüm bu uygulamaların ardından, tarihten yararlanmanın koşullarının araştırma ve tartışmasının yeniden yapılması gerekliliği açıkça ortaya çıkmıştır