İç Mekânın Sınır Deneyimlerinin Anlamı ve Temsili Üzerine Bir İnceleme
Dışarının karşıtı olarak anlam kazanan içerisi için iç-dış arası sınır deneyimleri iç mekânın anlamını belirleyen önemli bir etkendir. Bu kapsamda çalışma, iç mekânın sınırları ve bu sınırlardaki eşik deneyimlerinin anlamsal karşılıklarını ve bu tinsel/duyumsal olan anlamsal karşılığın mimari temsile aktarılabilme durumunu tartışmaya açar. Bu tartışma ise mekânın tinsel boyutunu açığa çıkarma potansiyeli olan edebi metinler aracılığıyla yapılır. Latife Tekin’in Berci Kristin Çöp Masalları (1984)’nda bitmeyen bir inşa faaliyetinin muğlak sınırına dönüşen duvarlar, Mine Söğüt’ün Beş Sevim Apartmanı: Rüya Tabirli Cinperi Masalları (2003)’nda anlatı kadrajına dönüşen pencereler ve Sevim Burak’ın Yanık Saraylar (1965) kitabının Pencere öyküsünde ikinci bir sınır elemanı olan perde incelenmek üzere seçilmiştir. Çalışmanın yöntemi metin analizi ve bu analiz sonucu ulaşılan verilerin mimari temsil ile yeniden üretilmesini içermektedir. İç mekânın anlamsal karşılıklarının keşfi için edebi metin ve metinsel temsillerin önemli potansiyeller taşıdığı görülmüş ve temsilin performatif yanı dolayısıyla bir sonuç ürün yerine bir anlama modeli olduğu savı vurgulanmıştır. |