Tedirgin Edici Kültürel Miras Olarak Rum Kamusal Mekanları

 

ÖZET Tedirgin edici kültürel miras; terör, soykırım, savaş gibi, toplum ve bireylerin yaşam dönemlerinin ayrılmasına sebep olan flaş bellek olaylarını kolektif bellekte hatırlattığı için toplumun reddettiği mekanlardır. 30 Ocak 1923 tarihli ‘Türk ve Rum Ahalinin Mübadelesine Dair Mukavelename ve Protokol’ün imzalanmasıyla Türkiye ve Yunanistan arasında flaş bellek olayı olan zorunlu mübadele gerçekleşmiştir. Mübadele ile Anadolu’da Rumların terk ettiği yerleşimlere, Yunanistan’da yaşayan Türkler yerleştirilmiştir. Mübadiller gelmeden önce terk edilmiş Rum köylerindeki kamusal mekanlar, Türk yerleşikler tarafından tahrip edilmiş ve yıkılmıştır. Bu çalışmada, yıkıma uğramamış Rum kamusal mekanlarının, mübadiller tarafından kullanılması ya da tedirgin edici kültürel miras olarak algılanarak, kullanılmaması araştırılmıştır. Çalışmada, mekansal belleğin izlenebildiği rehberli gezi yöntemi kullanılmıştır. Mübadele sonrası, Kavala ve Selanik köylerinden gelen mübadillerin yerleştiği Bursa Görükle (Kouvaklia) Mahallesi ile Osmanlı Türkleri ile Selanik Florina’dan gelen mübadillerin bir arada yaşadığı Gölyazı (Apolyont) Köyü, alan çalışması olarak seçilmiştir. Çalışmanın sonucunda, Görükle’ye yerleşen mübadillerin, Anadolu’da yaşanan Yunan işgaline tanıklık etmedikleri için Rum kamusal mekanlarını tedirgin edici olarak algılamadıkları ve kullandıkları görülmüştür. Gölyazı’da aynı köyde Rumlarla birlikte yaşayan Türklerin kolektif belleğinde flaş bellek olayı olan Yunan işgalinin yer ettiği, mübadil kolektif belleğini etkilediği ve Rum kamusal mekanlarının tedirgin edici kültürel miras olarak algılanarak kullanılmadığı, zaman içince yıkıldığı ve hatırlanmadığı açığa çıkartılmıştır. Anahtar Kelimeler: Tedirgin edici kültürel miras, Kolektif bellek, Nüfus mübadelesi, Kamusal mekanlar, Rehberli gezi yöntemi. ABSTRACT Dark heritage are places that society rejects because they remind flash memory events, such as terrorism, genocide, war, that cause the separation of the life periods of society and individuals, in the collective memory. With the signing of the "Convention and Protocol Concerning the Exchange of Turkish and Greek People" dated January 30, 1923, the forced exchange, which is a flash memory event, took place between Turkey and Greece. With the population exchange, Turks living in Greece were settled in the settlements abandoned by the Greeks in Anatolia. The public places in the abandoned Greek villages before the exchangees came were destroyed by the Turkish residents. In this study, it has been investigated that the Greek public places that have not been destroyed are used by the exchangees or they are perceived as dark heritage and not used. In the study, Commented City Walks method, in which spatial memory can be traced, was used. After the population exchange, Bursa Görükle (Kouvaklia) Neighborhood where the exchangees from Kavala and Thessaloniki villages settled, and Gölyazı (Apolyont) village where Ottoman Turks and the exchangees from Thessaloniki Florina lived together were chosen as the field study. As a result of the study, it was seen that the exchangees who settled in Görükle did not perceive the Greek public places as disturbing and used them because they did not witness the Greek occupation in Anatolia. It has been revealed that the Greek occupation, which is a flash memory event, took place in the collective memory of the Turks living with the Greeks in the same village in Gölyazı, affected the exchangee’s collective memory, and that the Greek public places were not used as an dark heritage, were destroyed over time and were not remembered.